Bu Yazımızda Neler Var
Her oyunda olduğu gibi satranç oyununda da eğlence faktörünün olması satranç haram mı sorusunun gündeme gelmesine neden olmaktadır. Sünni mezheplerinin, birçok konuda olduğu gibi satranç oyunu konusunda bazı görüşleri vardır. Dünyanın en sevilen oyunlarından birini Hanefi, Maliki, Şafii ve Hanbeli görüşlerine göre incelemeye başlayalım. İyi okumalar dilerim!
Satranç Nedir ?

Satranç nedir sorusunun cevabı kısaca şu şekildedir: Bu oyun, yarısı siyah ve bir yarısı da beyaz renkli olan, toplam altmış dört tane kareyle kaplı bir tahta (veya plastik de olabilir) üzerinde oynanır. İki kişi arasında oynanan bir strateji oyunudur ve beyin gelişimi için yararlı olduğu düşüncesi çok yaygındır. Dünyada oldukça yaygındır.
Satranç Taşları ve Özellikleri

Satranç haram mı sorusu cevaplanırken, oyunun taşları ve özellikleri de dikkate alınmalıdır. Her bir oyuncunun toplam olarak on altı tane taşı bulunmaktadır. Bunlardan en ön sırada dizili olanları piyon taşlarıdır. Piyonların sayısı sekizdir. Toplamda beş karelik bir hareket gücüne sahip olan At taşları ise iki tanedir. Önünde taş bulunmaması durumunda oyun tahtasının diğer ucuna kadar hareket edebilen Kale taşı, aynı şekilde tahtanın ileri ve geri taraflarına hareket edebilen Fil taşıyla beraber iki tanedir. Şah taşı ve onun hemen yanına yerleştirilen Vezir taşları ise birer tane olmaktadır.
Satranç Oyununun Geçmişi
Bu strateji oyununun Hindistan’da keşfedildiği ve oradan da ilk olarak İran’da görüldüğü biliniyor. Hint medeniyetine ait olduğu düşünülen bu strateji oyununun Arap medeniyeti tarafından öğrenilmesi ise yedinci yüzyıl dönemlerine kadar gecikmişti… Avrupa topraklarında bu oyununun öğrenilmesi ve oynanmaya başlaması ise Endülüs Emevileri döneminde gerçekleşiyor. Satranç oyununun kuralları ve bu oyunda işe yarayacak olan bazı uygulamalar konusunda yazılan ilk kitap ise Lavena adlı İspanyol bir yazara aittir. Günümüzdeki çekişmeli ve heyecanlı karşılaşmalara benzer haldeki turnuvalar ise ilk defa 1850 yılından sonra düzenlenmiştir. Tarihteki ilk modern turnuva finali maçının ise Steinitz ve Zukertot adlı iki usta oyuncu arasında, 1886 tarihli bir karşılaşmayla meydana geldiği düşünülmektedir.
Satranç ve Sünnilik
İmam-ı Azam Ebu Hanefi bin Sabit’e göre, –İmam Hanbel ve İmam Malik bin Enes’in de iddia ettiği gibi- bu oyun “kesin olarak haramdır”. İmam-ı Azam Ebu Hanefi’nin bu hükmü, birçok Sünni-Hanefi alimi, imamı ve şeyhi tarafından bizlere aktarılmaktadır.
Hanbeli alimi İbn Kudme’nin talebesi olarak yetişmiş olan İmam Nevevi’ye göre, böyle bir oyununun mubah sayılması için belli başlı şartların mutlaka ama mutlaka yerine gelmiş olması gerektir.
Bu şartlardan belki de en önemlisi, ister istemez oyuna kendini kaptırıp da namazları kaçırmama şartıdır. Satranca bağımlı bir hale gelmemek, oyun sırasında yalan ya da çok kötü sözler söyleyecek durumda olmamak, haksız bir kazanç elde etmek için bunu bir bir kumar haline getirmemek ise diğer şartlardır. Bu şartların dışına çıkılmaması durumunda bu zeka oyununun mubah olduğu İmam Nevevi tarafından bizlere bildirilmiştir.
Dört büyük İslam mezhebinin tam üç tanesi tarafından (Hanefilik, Hanbelilik, Malikilik) haram sayılan satranç oyunu, tavlaya benzetildiği için haram sayıldığı düşünülen bir oyun olarak karşımıza çıkıyor… Her türlü şans oyununun haram olduğu konusunda kesin hükümleri olan İslam inancının, zarlarla oynanana tavla oyununu da şans oyunu olarak gördüğü ve dolayısıyla da kesin olarak haram kıldığı, Maliki, Şafii ve Hanbeli mezhepleri tarafından kabul edilmekte olan güçlü bir görüştür.

Sünniliğin önemli bir görüşü olan Şafii mezhebinden Alim İbn Hacer el Mekki, “Zevacir” adlı eserinde tavla ve satranç konusunda önemli bilgiler vermektedir. Tavlada oyununu zara yani şans durumuna bağlı olduğunu, bu durumun ise harama sebep olduğunu söylerken, bu oyunun insan beynini çok zorladığını ve bunun da özellikle savaş taktikleri geliştirmekte yararlı olacağını bildirmiştir. Tahmin ve şans oyunu olarak gördüğü tavlanın haram olduğunu ve düşünce, strateji oyunu olarak gördüğü bu oyunun haram olmadığını da açıkça belirtmiştir. Ayrıca, dört mezhep içinde yalnızca Şafiilik görüşünde helal sayılan bir oyundur. Zaten İmam Şafii de, İmam-ı Azam Ebu Hanife, İmam Malik ve İmam Hanbel’den ayrı bir görüş olarak, bu oyunun şans oyunu olmadığını ve helal hükmünde sayılması gerektiğini savunmuştur.
İslam dininin ana kaynağı olan Kur’an-ı Kerim’de bu konuya bir açıklık getirilmemiş olsa da, Hanefi, Maliki ve Hanbeli mezheplerinden olan insanların kesinlikle bu hükümlere uymaları gerekmektedir. Sünni mezheplerinin büyük kısmı için satranç müsabakasına katılmanın, namazları aksatmaya sebep olabileceği için haram olduğunu söylemekte sakınca yoktur. İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin din konusundaki görüşleri, Türk toplumunun en çok güvendiği görüşlerdir. Beş eseri büyük mevcuttur ve satranç konusundaki bu hükmüne güvenilebilir.